İnme, vasküler nedenler haricinde görünen bir sebebi olmayan, serebral fonksiyonlarda fokal ya da geniş bozukluğa sebebiyet veren klinik durum olarak tanımlamaktadır (Warlow, 1998). İnme, yaygın ve ciddi özürlülüğe neden olan küresel bir sağlık sorunudur ve birçok ülkede ikinci veya üçüncü en yaygın ölüm nedenidir (Langhorne ve ark., 2011). İnme hastalarının yaklaşık %30'unda ilk birkaç gün veya hafta içinde spastisite ortaya çıkmaktadır. Spastisite ilk olarak 1980 yılında Lance tarafından “üst motor nöronun bir bileşeni olarak gerilme refleksinin aşırı uyarılmasından kaynaklanan abartılı tendon sarsıntısı ile tonik gerilme reflekslerinde hıza bağlı artışla karakterize bir motor bozukluk” olarak tanımlanmıştır. Bu açıklama, pasif hareket sırasında görülen spastisiteyi ifade etmekte ancak spastisitenin istemli hareketler üzerindeki etkilerini ifade etmekte yetersiz kalmıştır. Young (1994) ise hareketin türünden bağımsız olarak spastisiteyi tanımlamak için nörofizyolojik unsurlar eklemiştir. Bu tanıma göre spastisite “birincil afferent girdinin anormal intra-spinal işlenmesinden kaynaklanan tonik gerilme reflekslerinde hıza bağlı artışla karakterize bir motor bozukluk'” olarak tanımlanmıştır. Spastisitenin başlangıcı oldukça değişkendir ve inme sonrası kısa, orta veya uzun dönemde ortaya çıkabilmektedir. İnme hastalarının %25'inde inme sonrası ilk 6 haftada spastisite görülmektedir. Ortaya çıkan spastisite inme hastalarının esas olarak %79’unda dirseği etkilerken, %66’sında el bileğini ve %66’sında ayak bileğini etkilemektedir (Thibaut ve ark., 2013). Spastisite, alt ekstremitede en sık ayak ve ayak bileğinde görülmekte ve ekinovarus deformitesine yol açmaktadır. Ekinovarus deformitesi olan hastalar zeminle optimal teması sağlayamamakta ve etkilenen ekstremitelerine daha az ağırlık aktarmaktadır (Gupta ve ark., 2018). Transfer ve yürüme, temelde bir bacak üzerinde dengede durma ve diğer bacağı öne doğru sallama gibi aşamaları içeren bir aktivitedir. Spastisite, ayağın anormal pozisyonuna, spazma ve ağrıya neden olmanın yanı sıra hastaların dengesini, transferini, yürüyüş kinematiğini ve günlük yaşam aktiviteleri sırasında gerçekleştirdikleri hareket paternlerini bozmaktadır (Gupta ve ark., 2018). Bu sebeple spastisitenin inhibisyonu inme rehabilitasyonunda önemli bir rol oynamaktadır. Spastisite tedavisi provokatif faktörleri önlemeyi, kasın aşırı aktivasyonunu tedavi etmeyi ve spastisitenin neden olduğu komplikasyonları engellemeyi içermektedir (Ward, 2002). Bu kapsamda spastisitenin inhibisyonu için medikal tedavi, cerrahi müdahaleler ya da fizik tedavi uygulamaları yapılmaktadır. Spastisite inhibisyonu için yapılan fizik tedavi uygulamaları arasında germe egzersizleri, pozisyonlama, inhibisyon ortezleri ya da elektrofiziksel modalitelerin kullanılması yer almaktadır (Karaduman ve ark., 2014).
Comments